Subscribe to out newsletter today to receive latest news administrate cost effective for tactical data.
2478 Street City Ohio 90255
Pelvik taban kaslarının bir fonksiyonu da doğuma olan katkısıdır. Doğum pelvik taban kaslarında gerçekleşir ve bu kaslar doğuma yardımcı olabileceği gibi doğru çalışmayan kaslarda doğumu zorlaştırıcı olabilmektedir.
Doğum eylemi sırasında pelvik tabanın en önemli destek yapısı olan Levator ani kası genişleyerek bebeğin geçişine izin verir.
Evet vajinal doğumlar pelvik tabanın sinir, kas, fasya ve ligament yapılarında önemli miktarda gerilmeye neden olur. Özellikle pudental sinir dalları etkilenir. Pelvik tabanda kısmi denervasyon oluşur. Bu yapıların fazlaca zorlanması yapısal ve fonksiyonel değişikliklere neden olabilir ve bu değişiklikler tamamen geri dönüşümlü olmayabilir.
Oluşan bu değişiklikler pelvik taban desteğinin azalmasına, mesane boynu ve üretranın desteğinin azalması sonucu üretrovezikal hipermobiliteye bağlı stres tipi idrar kaçırmaya ve daha ilerisi propalsus (organ sarkması) neden olur.
Pelvik taban kaslarının doğum eylemi için yeterince esneme yeteneğine sahip olması ve aynı zamanda bebeği itici bir güç oluşturması için yeterince de kuvvetli olması gerekiyor. Eğer kaslar çok sıkı ve gergin ise bu bize zor doğum olarak karşımıza çıkar çünkü pelvik taban kasları esneyemez ve hatta bebeğin çıkışı sırasında maalesef kas yaralanması daha fazla görülür, perineal yırtıklar gibi.
Doğum Sonrası (Post-Natal) Değjşimler
Doğum sonrası (postnatal) idrar kaçırma oldukça yaygındır ve kadınların % 3-38’ ini etkiler. Doğumdan sonra idrar kaçırma pelvik taban kaslarında zayıflama, bağ dokusu desteğinde zayıflama, pelvik yapılara vasküler baskı, pelvik sinirlerde ve üriner sistemde hasar ile bağlantılıdır.
Pelvik taban rehabilitasyonunda amaç kas eğitimidir. Kasları tekrar eski fonksiyonuna getirmek ve karın içi basıncın arttığı durumlarda bunu artıran her türlü aktivite öncesi pelvik taban kas kontraksiyonu yapmayı öğretmektir. Örneğin öksürme gibi karın içi basıncı artıran bir durumda eş zamanlı kas kontraksiyonu mesane boynunu stabilize ederek idrar sızıntısını önler.
Doğum Sonrası Fizyoterapi
Doğumdan sonra fizyoterapi genel olarak 3 başlıkta toplanabilir.
Doğum sonrası fizyoterapist tarafından pelvik taban değerlendirmesi
Vücut farkındalığı
Doğum sonrası pelvik taban kaslarını tekrar harekete geçirmek bazen zor olmaktadır. Doğumla gerilen kasları ve sinirleri tekrar uyarmak gerekir. Pelvik taban kaslarını uyarmak için öncelikle vücut farkındalığı yani body mindfulness gerekir. Vücudumuzun hiç bilinçli bir şekilde hareket ettirmediğimiz bir bölgesini harekete geçirmek için, beyinle o bölge arasındaki bağlantıyı iyi kurmamız gerekir.
Diyafram nefesi de bu konuda bize çok yardımcı olacaktır. Diyafram nefesine odaklanmak ve beraberinde pelvik taban kaslarını çalıştırmak, bu doğru bağlantıda bir köprü görevi görür.
Doğumdan sonra pelvik taban rehabilitasyonu ne zaman başlanmalıdır?
Doğum sonrası pelvik taban rehabilitasyonu normalde 6-8 hafta sonar başlanır. Yalnız fizyoterapistinizin hemen doğumdan sonra yapmanız gereken bazı özel egzersizler ile rahmin yerine yerleşmesine yardımcı olur. Bu hareketler ileri dönem rahim sarkmasınında önüne geçer.
-8 haftadan önce herhangi bir fiziksel aktivite yok!
Kadının cinsel fonksiyonları incelendiğinde vajinal, klitoral ve diğer fonksiyon gören kasların pelvik taban aktivitesi tarafından desteklendiği bilinmektedir.
Kadın cinsel işlev ölçeği “the female sexual functional index (FSFI) “Bu ölçek son 4 haftadaki cinsel sorunları değerlendirmektedir. Ölçekte; istek, uyarılma, kayganlaşma, orgazm, doyum ve ağrı olmak üzere 6 alt boyut bulunmaktadır. Ölçekten alınabilecek en büyük değer 95.0, en küçük değer ise 4.0 dir .
Yapılan birçok çalışma kadınlardaki cinsel problemlerin erkeklerden daha fazla olduğunu göstermektedir.
Kadının cinsel fonksiyonları incelendiğinde vajinal, klitoral ve diğer fonksiyon gören kasların pelvik taban aktivitesi tarafından desteklendiği bilinmektedir.
Kadın cinsel işlev ölçeği “the female sexual functional index (FSFI) “Bu ölçek son 4 haftadaki cinsel sorunları değerlendirmektedir. Ölçekte; istek, uyarılma, kayganlaşma, orgazm, doyum ve ağrı olmak üzere 6 alt boyut bulunmaktadır. Ölçekten alınabilecek en büyük değer 95.0, en küçük değer ise 4.0 dir .
Yapılan birçok çalışma kadınlardaki cinsel problemlerin erkeklerden daha fazla olduğunu göstermektedir.